Gebelikte 24. hafta

24. haftadan merhaba! & aylık olduk; kaldı son 3 ay. Oldukça hareketlendi. Bu sabah; 06:00'da tekmelerle uyandim ve tam 9,5 saat karnım kıpır kıpırdı!!! Daktır T. ile bunu paylaştığımızda; "Öncelikle sağ salim gelsin, bundan emin olalım, sonra da sanırım oldukça hareketli bir bebek daha geliyor diyeceğiz" dedi. Aralıksız hareket etti ve aynı noktaya peşpeşe tekmeler savurdu. Pozisyondan pozisyona girdim; sağa yattım, sola döndüm, ayağa kalktım. Kardeş hiç ara vermedi.
Artık Kardeş, gelen tepkilere rekleks olarak değil de gayet bilinçli olarak karşılık veriyormuş. Ne kadar harika değil mi? Akciğerler gelişmeye devam ediyormuş. Boyunu ve kilosunu bilmiyoruz çünkü yine sormayı unuttuk :P Daktır T. de sagolsun; biz sormazsak hiç tınmıyor. Kardeş'in kilosu boyu bilinmiyorsa; benimkinin de biinmesine bir gerek yok bence:P Bu haftayı rahat geçireyim bari.



Dişeti kanamaları devam ediyor fakat rahatladığımı hisseiyorum. Artık şiş değiller. Gebelik şekeri ihtimaline karşı; şeker tarama testine girdim. Bir önceki gece; 00:00' dan itibaren yeme içmeyi kesiyorsunuz ve ertesi sabah aç karnına kan alıyorlar. 1,5-2 saat kadar bekleniyor ve 50' lik seker yüklemesi- yarım bardak kadar şekerli su içiyorsunuz- yapılıyor. Tekrar kan alınıyor ve karşılaştırılıyor. Bu kez de yırtmanın mutluluğuyla; ayran ve poaçayı, labrotuardan çıkar çıkmaz mideye indirdim.
Korkunç bir kalça ağrısı musallat oldu! Sağ kalçamdaki ağrıya dayanmakta zorlanıyorum. Ne kadar dinlenirsem dinleneyim; ayağa kalktığım anda ağrı başlıyor. Hatırladığım kadarıyla; Alpi' ye gebeyken de aynı ağrıdan muzdariptim. Fakat ne zaman başlamıştı, işte onu anımsayamıyorum.

Bu haftayla beraber; genellikle kokusuz, sarı-beyaz renkte, normal vajinal akıntı artarmış. Bol bol su içmem çok ama çok önemli. Erken doğum riskiyle karşı karşıya kalınmasının en büyük sebeplerinden birisi de; yaz aylarındaki sıcaklarda yeterli su almamaktan dolayı yaşanan su kaybıymış. Hatta hemen kalkıp bir bardak su içeyim. Yine de; erken doğum riskine karşın, bilgilenmeli ve olası belirtiere karşı uyanık olmak gerekiyor.

"Doğumun olabilmesi için rahimde kasılma olması ve bu kasılmaların rahim ağzını açacak kadar şiddetli ve sürekli olması gerekir.Ancak her kasılma ağrı olarak hissedilmeyebilir. Genelde belde ve kasıklarda adet sancısına benzer ağrılar hissedilebilir. Kişi bunu karnında bir sertleşme olarak algılar.
Yine halk arasında Nişan adı verilen sümüğümsü bir tıkacın gelmesi ya da normalden fazla sulu bir akıntı olması erken doğum tehdidini düşündürür. İstirahat ile geçmeyen bu tür sancılar olduğunda vakit kaybetmeden hekim ile temasa geçmek son derece önemlidir.
Bebek aşağıya doğru bastırıyor gibi bir his genelde erken doğum tehdidi altındaki pek çok kadında görülür.
  • Erken doğum belirtileri varlığında ne yapılmalıdır
    Belirtiler başladığında ne yaptığınızı hatırlamaya çalışın
  • Yaptığınız işi bırakın
  • Bir saat sol yanınıza dönerek yatın
2-3 bardak sıvı için 1 saat içinde belirtilerde gerileme olmaz ise doktorunuza haber verin"
Bu bilgiler; Dr. Alper Mumcu' dan alıntıdır.  Ayrıntılı bilgi için  http://www.mumcu.com u okuyup; kendi doğum doktorunuza danışabilirsiniz. Ve hatta danışmalısınız da.

*Biterken; RifBaba' nın eli karnımdayken sordum:
E: Yüz ifaden çok tuhaflaşıyor. Tam olarak ne hissediyorsun?
R: Karnının içinde kıpır kıpır! Bir can büyüyor. (Alpi' yi göstererek) Bu da böyleydi. Kıpır kıpır, sonra doğdu ve şimdi dışarıda kıpır kıpır. Ürperiyorum hareketlerini hissedince. Tarif etmem mümkün değil. Çok heyecanlanıyorum.

Kaynak: WebAnne

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Allah hayirlisiyla kucağında kıpır kipİr etsin. Kardesler iyidir iyi ;))

ElfAna dedi ki...

Tesekkur ederim:)

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More