HAFTASONU AKTİVİTELERİ

Geçen hafta sonu RifBaba artık bisikleti kullanıma sokmaya karar verdi. Forma girdikçe bu tür istekler çoğalıyor:)Balkonda baba-oğul bir temizlik bir temizlik.
Süngerini istedi Alpi ve yardıma dünden hazır zaten. İşin içinde köpükler&su oldukça teklifsiz atlıyor. Gerçi artık birçok şeye gözümüzün içine bakmadan taburesini pitipiti yanaştırıp atlamaya başladı. Mutfakta yemek mi yapılıyor? Hoop Alpi taburesiyle ne kesilecek? Cam mı siliniyor? Hoop Alpi fısfısı&süngeriyle camın önünde. Birşel mi boşaltılıyor? Hoopp...bu liste böyle sürüp gidiyor. Cumartesi günü İnkılap kitabevi' nde "Maria Montessori Yöntemiyle Çocuk Eğitimi Sanatı"nı inceliyordum. Montessori' nin yine uygulamak için can atacağım ve daha önce okumamış olduğum bir incelmesine denk geldim. ödül&cezadan bahsediliyordu. Bir sepete isim kartları koymuş. Üzerlerinde sınıftaki oyuncakların isimleri yazılı. Çocuklar kartları seçiyor ve kim elindeki kartı okuyabilirse o oyuncakla oynamaya hak kazanıyor. Bir süre sonra çocukların oyuncakla oynamayı ikinci plana attıklarını ve asıl amacın daha çok kart okuyabilmek olduğunu farkediyor. Montessori eğitiminde yanlış veya eksik bilinenlere değinilerek devam ediyor yazı. Bence bu pedagojiyle ilgilenenlerin mutlaka edinmesi gereken bir kitap.
RifBaba bisikletiyle zafer turu atarken ciğerci önü kedisi izliyor. Alamadık bir türlü şu bisiklet koltuğunu yaa.
Perşembe günü Aylin&Ada' ya gittik. Bir süre evde oynadılar ve yürüyerek spora gittik. Ayy yolda resmen gülme&sinir krizleri yaşandı. Alpi tutturdu Ada' nın elini tutup yürüyeceğim diye; Ada Nuh diyor peygamber demiyor. Alpi tepinip ağlayarak peşinden koşturuyor; Ada hayır diye kafasını çevirip bir de dönüp dönüp süzüyor. Eee oğlum kaçan kovalanır. Hayat dersleri başlıyor:)
Bir ara dev bir çekirge onları oyaladı ve kriz bitti. Elele tutuşup spora girdiler. Yol beni yine bitirdi. Çıkışta RifBaba' nın yanına uğrayıp biryerlere takılacaktık. Metroda kucağımda uyuyakalması ve ayakta kalmam; işyerine gittiğimde de babasının acil işi çıktığı için beklememiz gerektiğini öğrenmem tuz biber oldu. Hadi be kızım; kır artık şu şeytanın bacağını da atla arabaya..

0 yorum:

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More