Okul gösterileri


En sonunda söyledim. Artık yarı işsiz sayabilirsiniz beni. Son ayları acabalarla geçirmek çok yorucuydu. Bugün çaldım kurum sahibinin kapısını ve söyledim. "Haziran' da ayrılıyorum" dedim. Uzun uzun konuştuk. Pek öyle severek ayrılmayacağız ama en azından seviyeli bir birlikteliğimiz vardı diyebileceğiz.

Yukarıdakileri 9 gün önce yazmışım.(+2 oldu yayinlayacagim dur bakalim) Yani siz aaa! derken, ben o-hooooo! diyorum. Yazmadığım sürelerde Alpi,koltuktan koltuğa zıplarken kafa üstü yere çakıldı. Bir kez okuldaki bir doğumgünü partisinde maskeden, bir kez de stajyer öğretmenin uzattığı toynaklardan göz ucundan yaralandı. Bir kez 41.2' ye çıkan ateşle ömrümün bir kısmını götürdü. Bir müzikal, iki gezi, bir tiyatro oyunu izledi. 2 şişe antibiyotik daha bitirdi. Bir arkadaşına daha aşık oldu. Mighty Beanz' in hastası oldu; Gormiti & Ben10' e göz kırptı. Bolca Arca'  yı, Hülya' yı, Elif' i sayıkladı. Yeliz' in saçları gibi sarı saçlı olmamı istedi. Tuna ile planlar yaptı. Tülin Su' yu sordu. (Evren, vuslata kaç kaldı canım?) Ege' yi hala kıskandığını alenen belirtti. Hayat' ın suşilerini, Ela' nınsa gülen yüzünü anlattı. Tuğçe' ye içtenlikle sarılarak veda busesi kondurdu ve Demir' i sevdi. Nil & Berk' i, okullarının önünden geçerken göremediyse; surat asıp küstü. RifBaba' nın yoğun iş temposuna ayak uyduracak diye uykusuz kalıp, babasının yolunu gözledi. Anneannesiyle gittiği parkı anlattı, dedesini ve Bodrum' u anası gibi hayal etti. Veee 5 yaşa 2 kala, Şimşek' li doğum günü partisinde karar kıldı.


Cumartesi günü Alpi' nin gösterisi var. "Drama Night" imiş. Resim sergisi, şarkılar ve defileden oluşan mini bir program. Haziran'da da yılsonu gösterileri var. Bu okulumuzdan önce, okul gösterileri tam bir kabustu benim için. Ben hep bir şekilde geçiştirdim. Basit bir şeyler ayarladım. O süreçte çocuklar canlarından bezmesin istedim. Bu sene başında tanıştığım branş öğretmenlerine kadar; gösteri deyince gözümün önüne gelenler pek iyi değildi. Çocuklar zorlanır, eğlence namına pek bir şey kalmaz, asıl amaç unutulur ve öğretmenin hırsına teslim olur çocuk. "Öyle değil çoocuğummm! Anlamıyor musun? Hiç olmadı! Sen bu işi beceremiyorsun! Ayyyy, bu çocuğu öbürüyle değiştirsek mi?" diye diye kaç çocuğun hayatında ne izler bırakıldı.Bu konuyu birkaç yerde daha açmıştım daha önce de. İnsanların genellikle aklında çok eğlendiği ve heyecanlandığı kalmış. İtiraf ediyorum; Alpi' nin okul günlerinde beni gerçekten korkutan, düşününce strese sokan konulardan biriydi bu gösteri işi. Eee, korkunun ecele faydası yokmuş! Türkiye' deki okullarda kaçınılmazlardan birisi. Gerçi bazı kolejler gösteri(ş)sizliği seçmeye başlamış. Duyuyorum ve takdir ediyorum. Bizim okula döneyim; ilk derse elinde gitarıyla geldi bir tanesi. Kafasında rengarenk bir şapka & 10 parmağında farklı parmak kuklaları ve ziliyle geldi bir başkası. Birbirinden göz alıcı boyama sayfaları ile 3. süyle tanıştık. Twister, düdük ve insani eşlik etmek için 2. kattan koşturtan hareketli şarkılarla geldi sonuncusu. Sene başından beri hiçbiri çocukları zorlamadı, kötü hissettirmedi, çalışmak istemeyenle oyunlar oynandı.

Ercan Mertoğlu' nun bulunduğu bir seminerdeydim geçen haftalardan bir gün. "Katliam başladı" dedi! Yılsonu gösterilerini kastetti.  Yine aynı seminerinde dinlediğim Deniz Hanım' ın çocukluğuna dair anlattıkları aklıma geliyor. Okul gösterisinde dans edeceklerden birisiymiş. Çalıştıran öğretmeni "Deniz, olmuyor; dans edemiyorsun" gibi bir takım şevk kırıcı sözler söylemiş. "Ona o kadar inanmışım ki; kendi düğünümde bile dans edemedim" demişti.  Çocuklarımız eğlensin, erken yaşlarda bir beceri kazansın diye kabul ettiğimiz branş dersleri bile bu kadar önemli işte. Aslında erken çocukluk döneminde çocuklarımızın hayatına giren bütün öğretmenler o kadar önemli ki! Potansiyel suçlu olarak görmek veya öğretmenleri 5 dakika boş bırakmamak değil kastettiğim. Derslere girmekten çekinmemeliyiz. Sorular sormaktan çekinmemeliyiz. Sadece çocuklarımız için doğru yaklaşımda bulunanları seçmeliyiz.


Sabah Alpi' nin ateşi 38.8 idi. Biraz önce kontrol ettiğimde su gibi terliydi. Alpi çok heyecanlıydı bugün için. Doğru insanlarla birlikteydik; şimdi de azıcık şansa ihtiyacımız var. Bize bol şans dileyin. Mutlu bir hafta sonu geçirin. :)

*Biterken, Alpi hala uyuyor. Benim her ihtimale karşı ütülenecekleri aradan çıkarmam lazım. Fotoğraflar, geçen sonbahardan. Anneannesinin yeni evindeki gömme dolabın iç dekorasyonunu yaparken:)

2 yorum:

Iraz dedi ki...

Bu yazı kalbimde bir yere feci dokundu..Neden acaba..Geçmiş olsun ve öyle kalpten b0l şans diledim ki..

ElfAna dedi ki...

Iraz, tesekkur ederim. Kalbine saglik.

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More