Dürüst olayım canım, Hülyacığım, ara sıra Tuna ön plana çıkıyor:)) Unutmamak lazım; bu bücürlerin çocukluk hallerini not almak lazım. -da, hala 2 hafta geriden geliyorum. Haftada 3 kez mi yazmaya başlasam, ne dersiniz?
Sabah sabah düştük yollara. RifBaba için yoğun bir gündü, Bizi bırakamayacağını belirtti. İş başa düştü. Tek vasıta ile problem hallolacak ya, içim rahat. Dcn gerçeklere kızım! Bir elinde çocuk, diğerinde bebek arabası, hangi dolmuş alır seni??? Tabii ki insafı kurumuş olanı;
Açız! Kahvaltıya, şu muhteşem şeyi ve yanında Tuni yemeye hevesliyiz
Nefes almadan daldık pizzalara, evde 1-1,5 saat kadar miniklerin kaynaşmasına fırsat verdik
Hülya saldı Tuna' yı. "Koşma düşersin mafyası" nın yerini neredeyse ben alacaktım, dilimi zor tuttum :) Yokuş aşağı, yukarı farketmiyor bu ana/oğul gezginler için. Tuna' nın "ağ ağ ağ" diye kafayı sallaya sallaya, yanakları hoplata hoplata koşturmasını, görenler bilir; çok tatlıydılar. Tuna, o hastalık & 2 yaş dönemi arasında iyi idare etti bence. Yalnız tam anlamıyla bir firari:) Alpi hayatının sınamasından geçti :
E: Alpi, bak Tuna hasta. Dişleri de acıyor. Hani paylaşmak güzeldi?
A: Ama anne! Hep ben payraşıyolum!!!!
(Alpi başkasında içinin gittiği birşey görünce, "paylaşmak güzeldir" deyip, sevimli sevimli sokulur hedefe)
Ufak çaplı bir kova/kürek krizine girdiler, sonra eve döndük öğlen pizzası & uyku için. Hülya, Tuna' yı uyuturken; biz de Alpi ile bilgisayardaki fotoğraflarını, videolarını inceledik. Ben de not edeyim buraya: Alpi durdu durdu " Anne, Tuna uyurken dünya ne kadar güzel değil mi?" deyiverdi:))
Tuna uyanınca attık kendimizi Kemeraltı' na. Alpi otobüste Tuna' nın çubuk krakerlerini kemirirken uyuyakaldı. Tam arkamızda bir anne, Api yaşlarında bir oğlan çocuğu ve annenin arkadaşı oturuyorlardı. Oğlan belli ki birşey için tutturuyordu. Anne, işaret parmağını çekiç gibi kıvırıp çocuğun kafasına susması için TAK! TAK! indirince keyifler kaçtı. Yol boyunca bu sefer içerlemiş bir halde ağlamaya devam etti. Oyuncakçı molasından sonra Kızlarağası Hanı' na, deli cesaretiyle, kahve içmeye gittik.
Tuna, anasının oğlu, yine aktiviteler peşinde:)))
Bu müzik aletinin ve kedili bibloların bayında çakılı kaldılar. Dükkan sahibi, at kuyruklu, çocuk sevgisinden mahrum kalmış besbelli amcam, dışarıya öyle bir fırladı ki!!! Neymiş efendim, ellenmiş de, gezilmiş bir şay alınmamış ta vır vır vır.. Amcam atağa kalkmadan 1 sn önce "hele bi gidip şu tükanın ıvırlarını çekeyim" diye içimden geçirmiştim. Dayak yerdik herhalde!! Pis bir huyum vardır; böyle sahnelerine şahit olduğum esnaf(!)tan ölsem alışveriş yapmam! Böyle devam ettikçe, o sopaları alsın... :)
Hiç keyfimizi kaçırmadan Hülya' nın tükkanı için son seçtiği sürprizin ön araştırmasını yaptık. Ara sıra bakın, pek güzel birşey çıkacak ortaya.
Hülyacığım, ne güzel ağırladınız, ne mutlu ettiniz bizi. Ben de o güzel günün anısına burya birşeyler karalayayım dedim. Öptük ikinizi de:)
* Biterken, Alpi; oğlum, umarım büyüyünce okursun bunları, bak tıkır tıkır yazıyorum afacanlıklarını:))
Gitmeden, buraya da uğrayıverin. Ziyaretler azalmış, yazıciim buradan gelmeyenleri:))
9 yorum:
Kızlarağası Hanııııı!
Gününüzü çok güzel değerlendirmişsiniz valla, nasıl içim gitti!
Acalya,
yolunuz dusmeyecek mi hic Izmir' e?
evet ya super:)) fotolar harika!
ilk fotoğrafta sanki güzel güzel oynuyorlarmış; Tuna, Alpi'ye yardım edecekmiş gibi görünüyor ama Tuna küreğini kaptırma acısıyla kendini dağlara vurmak üzere :) senin fotoğraflar ne kadar da güzelmiş öyle
hımm bol fotoğraflşı bol an lı bir yazı olmuş:)
e kıymet bilir okur annesi,ilerde sen bu kadar yazmıışsın doya doya:)
öpüyorum
Ozge,
Tesekkur ederiz. Hem ziyaretine hem iltifatina:)
Ahahah! Tuni park boyunca isyanlardaydi ağ ağ ağ!!:)
Asyaselda,
Biz de optuk sizi:)
Alpi'nin tepsitlerine cok gulmustuk Hulya'da okuyunca, hatirlattin iyi oldu :P DUnya Tuna uyuyunca ne guzel anneee :D
annevebebisi
Yorum Gönder