Ailece tatil kavramından bu sene okadar uzak kalmıştık ki; ilaç gibi geldi hepimize. Haftasonu boyunca tatil olduğunu ve babasının işe gitmeyeceğini sayıklayan yumurcak bavul hazırlıklarıyla sıkı bir dede krizine girdi. Cumartesi gecesini "Dedeye gidelim. Karanlıkta gidelim. Hayır yarını beklemiycem!" çığlıklarıyla bitirdik. En sonunda dede sayıklayarak uyuyakaldı. Şimdi de teyze sayıklıyor: "Ece ne zaman gelecek? Hemen gelsin!" Büyüdükçe özlemleri ağır basmaya başladı. Alpi' ye en kısa zamanda bir aile albümü yapmak farz oldu. Yolculuğun ilk yarısı zorlu geçti. 10dakikada bir arka koltuğa geçmekten veya arkaya dönüp yere düşürdüğü oyuncakları toplamaktan iyice gerilmeye başlamıştım ki uyudu. Söke molasından sonra sakin ve rahatlamış uyandı. Bol bol kitap inceledi. Yolda gördüğümüz tarihi alanlar hakkındaki "Bi ara buraya gidelim" yorumlarımız "Hayıll! Dedeye gidiyoluz oraya diil!" diye kesintiye uğradı. Nihayet vardık ve bizim cüce dedesinin eline yapıştı. Yolda selam veren konuşmaya gelen herkesi de başından savdı. Evde Ecesinin tepesinden inmedi ve kedilerin canını çıkartırcasına sevdi, mıncıkladı hatta yoğurdu. Tam bir Elmaira:) Uyku düzenimiz nasılsa bozulacak diye hesaplamışken Eceyle 22:00 sularında yatağa girip uyuması ve bunun tüm tatil boyunca sürdürmesi ağzımızı kulaklarımıza vardırdı.
Bayram sabahı RifBaba & babamın poaça, açma ve simit yüklenerek eve girmeleriyle evde bir hareket başladı. Hep beraber kahvaltıya oturduk. Alpi ile kendi evimiz haricindeki evlerde yemek faslı bir kabusa dönebiliyor. Bilmiyorum tüm mama sandalyesi sever cocuklarda bu var mı yoksa bize mi mahsus..Ama sandalyeye oturttuğum anda pırrr.. Alpi sırra kadem basıyor. Devamlı yerine oturtmaya çalışırken günün şanslısı hangimizsek yemeğine buzz gibi devam ediyor. Tatilin yarısı bu şekilde devam etti diğer yarısında daha uyumluydu. Biz bayram çocuğuna her evin farklı kuralları olduğunu ama yemek istemiyorsa bile herkez bitirene kadar masayı terk etmesinin doğru olmadığını hatırlatmaya devam ettik. Kahvaltı problemden uzak hatta keyifli geçti. Daha sonra odamıza geçtik ve heyecandan zıp zıp zıplayan minişe kumaş pantolon, gömlek, kravat, süveteri ve ceketini giydirdim. Bu kadar heyecan sırf o ceketi giyip ortalıkta gezinmek içindi. Ceketini geçen kış sonu almıştım. Yazın atak yapıp bu kadar gelişeceğini hesaba katmadığım için neredeyse daralmış ceketi. Herkezle bayramlaştı. Önce el öpüyor sonra kendi elini karşısındakinin alnına koyuyor sonra da sırıtarak "Pala vel" diyor. Arkadaşı Sertan da gelince ortalık resmen şenlendi. Bir kahkaha iki ağlama sesleri eşliğinde öğleden sonra merkeze inip dolaştık. İkisi de aynı anda uyudu ve uyandılar. Yazın böyle denk geliyordu halbuki aralarında 1 koca sene var. E bize de sohbet için bol bol vakit kaldı. Dönüşte hepberaber Sertan' lara geçtik. Orada da bol bol baby tv izleyip oynadılar/kapıştılar.
Ertesi gün Cemile abla&Yiğit abiyle buluşmak için yollardaydık. Yazın da buradaydık & ben bayılmıştım. 30 yaş üstü anne&babalar, çocukları, kediler, köpekler, sığ bir deniz, harika bir kumsal. Yazdan kalma bahçe oyuncakları epey oyaladı Alpi' yi. O çok değerli köpeklerini bile paylaştı arakadaşıyla. Ama karşılığında boyalarıyla resim yapmaya ikna edemedi kuzucum arkadaşını. Çok da dert etmedi. Büyüyor ve zorla güzellik olmuyoru anlamaya başlıyor:) Akşamına hızlı bir akraba turu, akşam yemeği ve hoop yatak. Biz yine özgürüz RıfBaba' yla ama bir fırtına çıktı kii.. Burnumuzu dışarı uzatamadık. Evdeyiz ama olsun başbaşa sayılırız.
Son günümüz yine vurduk kendimizi sahile. Gidiyoruz yaa hava bir güzel bir berrak sormayın. Yıllardır bu iğrenç tesadüfleri yaşıyorum. Biz Eceyle babamı ziyarete geliriz; birkaç saat sonra ortalık kıyamet alanı gibidir. 2-3 gün kalırız; döneceğimiz sabah hava misss. Alıştım artık. Biz de keyfini çıkarttık. Kendi bayram harçlıklarıyla luunaparka ve akülü arabaya bindi. Gezdi tozdu ve uyudu. Biz de kahvelerimizi yudumlayıp babam, Nana, Ece ile sohbet ettik ve dönüş saatimiz geldi. O esnada uyuyordu Alpi yoksa kıyamet kopacaktı dedesi & kedilerden ayrılıyor diye. Bayramın son iki gününü de anneannesiyle geçirdi kuzucuk. Yarın işbaşı. Hayatımız eski temposuna dönüyor bir yığın kirli çamaşır ve tapteze anılarla..
0 yorum:
Yorum Gönder