İzmir Kitap Fuarı, Nurturia ve Lunapark

Yarısına gelmeden okumaktan vazgeçen olursa, anlayışla karşılanacaktır:) Geriden gele gele gına geldi. Unutuyorum yazmak istediklerimi. Kafası karma karışık anneden dökülecek inciler:
23 Nisan da İzmir Kitap Fuarı'ndaydık. Takvime baktım resmen, unutuyorum:( Bayrama da denk geldiği için çok kalabalık idi.
 Mert yayınları' nın Sizinkiler serisinden Kaleideskop boyama. Adından anlaşılacağı üzere; Limon & Zeytin' in kaleideskop uyarlamaları:) Çok eğlenceliydi, bitirdik bile kitabı. Değişik örneklerini internetten arayacağım.

Tübitak popüler bilim kitapları' dan Yanardağlar ve Köpekler. Seri olarak biriktirmeye çabalıyoruz.

Veee, en sevdiğimiz: Günışığı kitaplığı- Betül Sayın' ın, 5 Çocuk 5 İstanbul. İnceleyin, tavsiye edilir. Hikaye, Günümüz İstanbul' unda başlıyor. Bir eşyaya takılıp bir önceki dönemi olan Osmanlı Dönemi İstanbul' a gidiliyor. Yine bir eşya ve hoop Bizans kenti Konstantinopolis' e geliyoruz. Oradan Antik Çağ Kenti Bizanton ve nihayet İstanbul' da Bir Mağaraya ulaşıyoruz. İzmir versiyonunu hazırlamak için fotoğraf biriktiriyorum:))


 Tudem' e yine içim/iz gitti. Mısır' ın Gizemi, ni Alpi görünce yerinde duramadı. Mısır ile ilgili herşeye karşı resmen aç çocuğum:) Çok seviyor. Ege Üniversitesi kampüs içindeki Tarih Müzesi' e götüreceğim de, 6' lı yaşlara bir gelse. Yok ya; mumya görmek için kaç yaş uygun acaba? Aklı çıkmasın sonra, hatları pek belli. Neyse Tudem' e bayıldığım kadar satıcılardan nefret de ettim. 4 yaşında, alalım da alalım diye ağlayan çocuğu fırsat bilip, bu kitabı yaşına çok uygun diye inatla kakalamaya çalışan bayan satıcıya sınır oldum! Kitap zaten 45tl. Yaşına hiç mi hiç uygun değil. Çocuk raydan çıkmak üzere. Kınıyorum sizleri!!!
Bir saçmalık da  YKY' na aitti. Grimm Masalları ve Tarık Demirkan' ın Bahar Masalları, Güz Masalları, Kış Masalları & Yaz Masalları; serisini almak için o günü beklemiştim. Ucuz bir tutar çıkmıyor ortaya ve sürpriz, sadece yk nın kendi bankasının kartına taksit varmış. Onlara da sinir oldum. Bu kitapları hem kendim hem  de Alpi için çok istiyordum. Şimdi baktım da internetten satış söz konusu olunca, her karta taksit var. Fuar dönemini iyi değerlendirememiş oldular bence.
İki kez gittik kitap fuarına ve çok kalabalık sattlerdi, internet üzerinden almaya karar vereceğim galiba. Ama ancak öbür aylara:))
Fuar' a Sevda ile birlikte gitmiştik. Seviyorum ben bu arkadaşı. Kendisi bir blogger değil; okul öncesi öğretmeni. Birikimlerini, deneyimlerini bir paylaşsa...:) Fuarda yürürken, neden daha önce hiç gitmediğimizi sorduğumuz bir müzeye girdik. Toplam 5 ziyaretçi, 3-4 de görevli vardı. İzmir Tarih ve Sanat Müzesi.


Önce bahçesinde epey bi koşturdu. Sonra içeride epey bi koşturdu:)






Müzeye giriş sadece 3TL. Müzekart da geçerli.


Canlandırmaya takıldı, kaldı. Günlerce elinden broşürü düşürmedi. "Anne, baba, bu gemi gerçekten sallanıyordu. O, gerçekti. Yerdeki ağlar, beni şaşırtmadı" dedi durdu. Sonra unuttu:)





Sonunda dayanamayıp uyuakaldı & Sevda ile bize Alsancak sokaklarında dolaşmak için gün doğdu. Şunu yazmadan geçemeyeceğim: Aralık ayındaki fuar anılarımızı hatırlıyor musunuz? Gözümüz heryerde Uğur Gürsoy' u aradı. Fılat kitabını imzalatacaktı. Yollarda Yiğit Özgür' ü bile gördük ama Fılat' ın çizerini göremedik. Çok üzüldü, çok heyecanlıydı çünkü. Fırat' ı vücuda gelmiş, kanlı canlı görmeyi falan umuyordu galiba Uyuyakaldıktan 10dk sonra en karizmatik çizer Bahadır Baruter ve en delici bakışlara sahip eşi, yazar Mine Söğüt ile burun buruna geldik.daha çok arkadan dürterek merhabalaştık
Alpi, Biki & Miki' yi bizim kadar olmasa da seviyor. Miki' yi fotograflardan, Biki' yi de dergiden tanıyor. Onların da orada olabileceğinden bahsetmiştim. Uyandıktan sonra fotoğrafı gösterince, o alt dudak büküldü. Sonra yazın Cemile & Yiğit ses vermediniz hiç; arayamam siz aramadan :(  de kabul ederse Şirin' i görmeye gittiğimizde Onları da çağırabilirler dedim, yatıştı:)İnsanın çocukluğundan beri tanıyormuş hissi beslediği  insanlarla karşılaşması ne tuhaf duygudur:)

Ertesi gün de Ersin Karabulut' u kelimenin tam anlamıyla ensesinden yakaladık. Alpi çok değişik teoriler sunar Sandğın üzerindeki korkmuş adamla ilgili:)


Öncesine dönelim; Nurturia İzmir anne& bebekleri buluştuk. Tanışma, kaynaşma faslındar sonra geldik biz. Otobüsün azizliği, durakta çok bekledik Alpi ile. Keyfimiz kaçmıştı biraz geldiğimizde. Ben pek kaynaşamadım doğrusu. Tutukluk yaptım:) Başka anneleri ellerinde fotoğraf makinasıyla görünce dikkat kesiliyorum, neden acaba??? Dönüşte fuarda uzun bir yürüyüş yaptık. Üstüne Nurturia yazışmaları hararetli gidiyor şimdilerde. 2. buluşmamız 22sinde olacaktı. Hava durumu yağış uyarısı verdi. 29' unda Alpi' nin doğum günü partisini yapacağım. Belki bizde buluşulacak. Bakacağız.
Nerede kalmışım, evet, uzun yürüyüş sırasında Hulya' nın "Lunaparka gidelim mi?" fikrine acaip çamur attım. RifBaba' nın yanına gitmeye karar verdik Alpi ile. Yürüyüş parkurunda giderken -ki buna kesinlikle Tuna' nın ağ ağ ağ diye koşturmaları sebeptir:))- ağaçlarda ki kuş yuvalarına takıldık.


Alpi' nin Ender&Gülçim' i sürpriz yapıp cüceyi lunaparka götürmeye kalktılar. Biraz önce tektim ya, Hülya' yı caydırmıştım ya, kısa bir an için "Adi miyim neyim?" diye aklımdan geçirip, sevinç naralarıyla kabul ettim bu teklifi!! Bir kez daha kitap fuarına uğradık. Sonrası çok eğlenceliydi.
Yine de şu vatandaşlara bir çift sözüm var: RifBaba, Alpi,Ender ve Gülçin; bir daha şu çarpışan araba zımbırtısına beni dahil etmeye çalışmayın. Nefret ediyorum! Üstelik, bu kez Alpi kucağımdan fırlamasın diye kendimi bırakınca, dizimle parmağımı ezdim! Alpi, seninle de bi daha cüce kayığına binmem! Gulliver gibi hissettim kendimi. Sen, boyuna göre emniyet zımbırtısına tutunup kikirderken ben, bacaklarım sığmadığı için, salak kayık sallanmaya başladığında, pop.o.m havada, yeri öpmemek için bir öndeki koltuğun demirine yapışıyorum. Nçık nçık nıçk! Hiç eğlenceli değil, gel ben seni kendi boyuma uygun kayığa bindireyim bakalım o bünye bir daha aksiyon istiyor mu!!
Yine de fuarın kalabalığı ilk kez bunaltmadı beni.


Yıllardır içimdeydi, Ege Güneşi' ni istediğim gibi görüntüleyebildim:)



*Biterken, aklım hala annemler için baktığımız evlerde, Alpi & RifBaba uyuyor; nefeslerini dinlemek ne kadar güzel.


2 yorum:

füsfüs dedi ki...

okudum sonuna kadar ama ben okurken yoruldum, iyi gezmişsiniz. yky ve tudeme ben de selamlarımı göndereyim o zaman burdan, yaşasın netten alışveriş

ElfAna dedi ki...

Yasasin tabii!! Fusuncugum, yetistiremiyorum, yetisemiyorum. Geriden de olsa yaziyorum ki unutmayayim, bir yerlerde kayitli kalsin. Ne tatlisin ki sonuna kadar okuma sabrini gosterp; ustune de yorum birakmissin:)

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More