*"Anne, en azından babam yanımdayken bana Türk bayrağımı verebilersin?"(Yalnız başınayken ucu çok sivri araç/gereç yasağına gönderme!
*Alpi :Baba arabayı durdur!!
RifBaba :Durduk oğlum. Ne oldu?
Alpi :Ağaçlar titriyor mu, ona bakacağım!
ElfAna :Ağaçlar nasıl titriyor? Bunu nereden öğrendin Alpi?
Alpi :Hani rüzgardan titriyorlar ya o yana bu yana
Anne&Baba:Haaa! Sallanıyorlar mıymış bi bakalım:)
*Alpi: Baba, hadi daha çok mıslık çal! (ıslık)
*42. aydayız hala "Nelaba" (merhaba):))
*Alpi: Bahçeye tohum ekelemişler.
*Alpi: Ayakkabılarımı bağcıklamanı çok seviyorum:)
*Alpi: Teyzeee, bazen kafasız&akılsız olmanı sevmiyorum!?!(Olayın öncesinde Anneannesi kek yapmış&teyzesi dışarıda diye o akılsız dışarı çıktı kaçırdı gibilerinden bir diyalog geçmiş aralarında)
*-yine-Alpi: Anne, arı & böceklerin ince bacakları &koca göbekleri vardimi? Tıpkı babam gibi :))
*Alpi: E hani yoktu?
*Alpi: Baba, sen niye top oynamaya gitmiyorsun? Şişkoloğun gitse yaa!
*ElfAna: Alpi bu gece masalını ben okuyayım mı?
Alpi: Hayıl! Babamı bekliyorum üç gözle!
*Alpi: Sana hala kızgınım çünkü, odamı toplamadığımı benim bilgisayaldaki biloğuma gösterdin. Helkes göldü!
Bir tane de diyalog dışı bilgi: Gece uyurken tepinerek üstünü açıyor. Hemen örtersem yeniden açıyor. Ben elimdeki yorganı havada tutup beklerken; O da, ayaklarını tekrar tepinmek için havada tutuyor!!! Hala uyuyor bu arada. Artık önce hangimiz dalarsa :)))
DEV NOT: RifBaba kilolu değildir :))
Çoğunlukla komik bir çocuk diye düşünüyoruz. Kimin ki değil bu dönemlerinde? Bu arada yukarıdaki diyalogların en yenisi 2-3 ay öncesine ait. Alpi çok erken konuşmaya başladı. İlk cümlesi "gel baba gel, baba gel gel". 5,5 aylıktı. Kime söylediysem inanrınamadım. İyi ki kamera o an elimdeymiş. Sesimden ne kadar bitkin olduğum belli değil mi? Kim bilir kaç saatlik uykuyla ayaktayım ki artık ayağımda sallıyorum.
--------
Güzel tekerlemeler biliyorum evde sıklıkla tekrar ettiğimiz. Şarkılar zaten O doğmadan hem annesi hem babası tarafından bolca söylenmeye başlanmıştı. Hep konuştum bebekken O. Yemek yapıyorduysam tarifi verdim:) Banyodaysak neresini yıkıyorsam vücudunun o bölümünü anlattım. ABA -Akıllı Bebekler Akademisi-çok severek uyguladığım örneklerle doluydu. O dönem gerçekten severek okuduğum kitaplardan birisi. Şimdilerde neler yapıyoruz Alpi' nin dil gelişimine katkıda bulunmak için? Ritim ile ilgili çalışmalar. Ne alaka denmesin. Tekrarlı kelimeleri bir ritim tutturarak çok güzel telaffuz edebiliyorsunuz. Telaffuz demişken hiç bir zaman bu konuda bir sıkıntısı olmadı oğlumun. Yeni bir kelimeyi kullanma denemelerinde eğer yanlış kullandıysa bile; bizim herhangi bir şekilde tepki verip vermememiz önemli değil, odasına çekilip devamlı o kelimeyi doğru olarak söylemeye çalışırdı. Bunu en son 9-10 ay önce yaptı sanırım. Bir daha şahit olmadım.
İnsanın anne iken kendini gururun kollarına kaptırdığı anlar oluyor ya; onlardan birisi de bizim "İyi haber-kötü haber" oyunumuz. Tam 1 sene önce oynamaya başladık. Okuldayken bunu en iyi 6 yaş ile yapabilirdik. Ve benim çocuğum 3 yaşına gelmemişti daha.-
Şöyle oynanıyor: Karşılıklı oturuyoruz. Bizim evin kuralıdır: bir oyuna veya etkinliğe başlarken, illa ki göstermem gerekmiyorsa Alpi başlar. Örneğin iyi bir haberle başlıyoruz. Sıradaki kötü bir haberle devam ediyor.
Alpi: Ben bugün traş oldum ve baçlarımı çok beğendim
ElfAna: Ben bugün bardak kırdım.
Alpi: Oynadığımız oyun çok eğlenceliydi.
ElfAna: Elmaların hepsi bitti manava gitmemiz gerek. vs.. Sonra saf değiştiriyoruz. Bunu RifBaba da dahil olunca daha bi zevkle yapıyoruz. Ne kadar kalabalık, o kadar eğlenceli.
Şarkıları söylerken kelimelerin zıttını söyleme oyunumuz:) Örneğin
ElfAna: Kuş sesleri, ovalara yayılır
İnsan buna, hayran kalır, bayılır
Alpi: Kuş sesleri, ovalara yayılmaz
İnsan buna, hayran kalmaz, bayılmaz
Gerçekten çoook eğlenceli. Zıt anlamını ya da nasıl olumsuzluk eki takacağını bilmediği kelimeleri bi uyduruyor bi uyduruyor! Bu aşamaya gelmeden önce, yani Alpi 2 yaşına henüz basmışken, seyir halinde oynamaya başlamıştık sıradaki oyunumuzu. Yolda gördüğü açık bir kapıyı söylerdi, ben de tam tersi yani zıttı kapalı bir kapı derdim. Çok terledim derdi, ben de çok üşüdüm. Bu şekilde giderdi. Dikkat süresi çok şaşırtmıştı beni. 10-15 saniyede sıkılır kaçar derken, 40-45 dk oynayabiliyorduk. Zaten masa başı işlerde de hep istekliydi. Hareketli bir çocuk ve uzun süreler masa başına da hayır demiyor.
Bu aralar okul işimiz de yattığına göre ya İngilizce ya da Fransızca konusunda,
PS- Sürprizin haftada 2 gün 2 saati 500 müş! Ona da evden devam anasını satiim! Yakında çocuk arkadaş da arkadaş diye tutturunca da üreriz!! Bu arada videoyu istedigim gibi kesip duzenleyemedim. Yardim?
*Biterken, Alpi tostunu kemiriyor, Brendan Power' ın mızıkayla başlayıp piyano&saksafonun da işin içine girdiği bir şarkısı çalıyor. Şarkıyı bilsem tavsiye ediciimm:)
10 yorum:
:) gülümsettin. arkadaş derse bizimkileri başına sararız, üremenizi istemeyebilir o zaman:))
Evet Yeliz, lutfen oyle olsun yaaa :P
bir arkadas adayi da burda var:))
Ah, cok seviniriz:))
diyolog dışı bilgi bizdede var :D
bir çocuk hiçmi sıkılmaz ayaklarını tepiklemekten :)
ayrıca blog'tamı biliyor maşallah.. takipte demek :)
Bahar, cok nadir herhalde yorganina simsiki sarilip uyuyan cocuk:)
İyi haber kotu haber bize biraz erken sanırım ama diğer oyun tam bize gore zaten ne desek tersini soyluyor :)
Keşke etrafınızda kendinize göre arkadaşlar bulabilseniz. Alpinin arkadaşı olduktan sonra vede senin gibi bir annesi olduğu için anasınıfından önce okula gitmesine gerek yok aslında
Meldi, nezaketin icin tesekkur ediyorum:)
alpi: gülçimmmmmmm
yine alpi: ender gülçimsiz kalsın anne:)
Hahha:)) Unutmusum ben onu Gulciimmmim:) Ender' in rakibi disli hehe:)
Yorum Gönder