ÇOCUĞUNUZA YAŞAM DÖNGÜSÜNÜ ANLATIRKEN ÖLÜM

Çocuğun ölümü sorgulaması ile ilk kez kardeşim Alpi yaşlarındayken karşılaşmıştım. Yakaladığı her yerde bana "Abla, sen ölecek misin? Annem&babam ölecekler mi? Ben de ölecek miyim?" sorularını peşpeşe sıralar; ardından da dakikalar boyunca sürecek gözyaşları ile benim ne yapacağımı şaşırmış halde onu tesellilerim gelirdi. 6-7 ay sürmüştü sanırım. Kardeşimin olduğu kadar benim için de kabus bir dönemdi. Bir türlü anlayamıyordum nereden buna takıldığına, nasıl ikna edeceğime, ne söz versem yalan olabileceğine..
Yaşlılık ve ölüm bağlantısı yüzünden ben Alpi ile de çok zor günler geçirdim geçtigimiz aylarda. Sevilen çizgi film Caillou' nun bir bölümü yüzünden oldu bu:
Babasi&Caillou bahçede bir ölü kuş buluyorlar. Sebebini sorunca babası kuşun çok yaşlı olduğunu&bu yüzden olduğunu anlatıyor. Sonrasında çeşitli sebeplerden gün içinde insanlardan, anne-babasından "yaşlandım artık" diye sözler duyuyor&hepsinin yaşlandığı için öleceğini sanıyor. İngilizcedeki older kelimesi ile ilgili hepsi:) Biz bu bölümü es geçmişiz.Sonraki 3 ay Alpi doğru dürüst yemek yemedi. Kahvaltı, öğle, ikindi,akşam, aralarda meyve! Resmen açlık grevi gibi birşeydi. Durup dururken uzun dakikalar boyunca bana sarılıyordu.

Kuklalarla cözdüm olayi&dehşete kapıldım. Alpi' nin mantık işleyişi:

Ben büyüyeceğim=anne&babam yaşlanacak

Yemek yemezsem=büyümem

Büyümezsem=anne&babam ölmez.

2-2,5 ay kadar da bunu atlatması icin mahvolduk. Şimdi kabullendi. Bazen insanlar kazalarla da ölebilir. Yaşlandigi icin de..Birçok sebep yüzünden. Kendimize iyi bakarsak sağlığımızı daha uzun süre koruyabileceğimizi anlattık. Daha çook uzun seneler birlikte olmayi planladığımızı söyledik:) Yani çok daha açık yollu bir anlatım olmak zorunda kaldı bizimkisi. Uzun bir süre konu açılmadı. Michael Jackson' ın ölüm haberleri her ağıizdaydı ya; o zamana kadar :) "Aman Allah' ım ölmüş mü?" diye odada koşturdu. -Kendisi cok sever Billie Jean ile dansetmeyi-:) O zaman da "Birisi öldüğünde özlüyorsak; kamera görüntüleri& fotoğrafları ile mutlu olabiliriz" dedik. Cd' den yine dinleyip dans ettik-sanki şimdiye kadar en önden konserlerindeymişiz gibi:)))

1-2 gün sonra Atatürk gündeme geldi! Kalkıp Atatürk & MJ' i uyandırıp -ki bu uyandirma da tv lerde bas bas "rahat uyu Atam" lardan geliyor; bir sürü öpüp yine yaşatacakmış. İdrak etmeleri bir panik daha yaşatıyor sanırım. Bu dönemde uyku ile ölümü sebep-sonuç ilişkisi içine sokacak mı acaba diye düşündüm. Öyle birşey olmadı.

Şimdilerde ölüm yine gündemimizde! Son hasta balığının da ölmesiyle tekrar başladı sorgulama süreci. Bende "Acaba hastalık=ölüm diye düşünür mü?" ler başladı akabinde.. Yok, öyle de olmadı. Zaten hasta olan balıkları almasaydık bir sebep olmadan ölmeyeceklerini biliyor bilmesine de; öyle bir laf ett ki, gidip o balıkçıyı gebertesim geldi:
"Anne, çok özür dilerim hasta balıkları seçtiğim için. Eğer ben onları beğenip de eve getirmeseydim; ölmeyeceklerdi!!!"
Bu da izah edildi...
Çocukla yaşam hep böyle sürecek. İlgilendiği anda odak noktası haline gelen konular, taze korkular, bastırılmış korkular, vicdan muhasebeleri, meraklar, anlatmak, açıklamak, örneklendirmek, bir daha bir daha bir daha...

Fırsat bu fırsat dedim&annelikten sıyrılık öğretmen kimliğime büründüm. "Neler yapabilirim bu doğal döngüyü iyice anlayabilmesi için?"
  • Finding Nemo (Kayıp balık Nemo) ve Up (Yukarı Bak), elimizdeki ölüm ile ilgili en sevimli iki animasyondu, izledik. Buradan çok yararlandım. Eğer televizyonu lehinize çevirmek istiyorsanız, benzer siteleri araştırın derim. 




  • Yukarıdaki gibi yaşam döngüsünü anlatan olay sıralama yap-bozlarını hazırladım.
  • Şunlardan aradım, bulamadım, sinir oldum ama pes etmedim bundan yaptık Alpi ile beraber.
  • Sonra aklıma bu kitap geldi; üsttekiyle ne diye uğraştım diye düşündüm. Kitabı da aldım. Bütün sorularını yanıtlayıp, ucu açık cümlelerle onu konuşturdum.
  • RifBaba' nın ikinci büyüteç hediyesini kapıp bahçede ölü böcek gözlemledik. 
  • Kelebeğin yaşam döngüsü üzerine şipşak yazılmış bir canlandırma yaptık.
  • Yine içinde ölümün geçtiği, sevdiği bir şarkı olan "Köpek Uçmak İstemiş"i de söyledik.
Oldukça verimli bir çalışma&hayat tecrübesi oldu bizim için. Ama daha "Anne, baba siz de ölecek misiniz? Ne zaman? Ben de ölecek miyim?" ler tam anlamıyla başlamadı. Yaza doğru ve ya sonbahar başı gibi bekliyorum:)) Konu üzerine daha çok okumam gerek derseniz beğendiğim iki makaleyi paylaşayım sizlerle.
Birinci TIK
İkinci TIK








*Biterken Alpi uyuyor, RifBaba yemeli çimeli toplantıda & Volkan Konak - Aynalar çalıyor.


10 yorum:

Adsız dedi ki...

demek buyudukçe dertleri de buyuyor durumları böyle oluyor.iyi kotarmışsın gene.
siteni arşivlemek istiyorum :)
ellerin dert görmesin.
şule-bilge

Adsız dedi ki...

Harika bir paylaşım olmuş! Ben de geçenlerde çocuğa ölümü nasıl anlatmalıyla ilgili bulduğum bir makaleyi paylaşmıştım, ama böyle pratiğe dökülmüş şekliyle değil. Bu yazına link veriyorum, çok güzel tamamlayacak.

Alpi ne şanslı ki öğretmenlik yapmış olan ve yeri geldiğinde bu şapkayı hak ettiği gibi takabilen bir annesi var!

Deniz de geçenlerde "Anne, ayağım ağrıyor, ben ölüyorum" dedi. Neee? diye tepki vermeden önce bir düşünelim, acaba bu çocuk niye böyle diyor dedik. Sonradan düşündük ki, bizim (muhtemelen de son zamanlarda benim!) "şuramın, buramın ağrısından ölüyorum, öldüm-bittim" gibi söylenmelerimizi örnek almış olabilir.

Büyüdükçe daha da zor olacak sanırım ölümü açıklaması. Anlatmak için daha zor bir kavram var mı ki?..

annesiningülü dedi ki...

en korktuğun konulardan biri. sorarsa ne yapıcam diye :(
okudum hepsini, çıktı aldım.
kulağımızın bir köşesinde dursun bizimkide başlarsa sorulara hazır olalım.
paylaşımın için sağol :)

Kaymaçina dedi ki...

henüz bu kısımlara gelmedik biz ama gelince nasıl davranacağım konusunda soru işaretlerim var...

Banu dedi ki...

Sevgili Elf Ana,
Çok öğretici bir yazı yazmışsın. Ölüm gibi aslında çok soyut bir konuyu somutlaştırarak anlatmışsın. Ölüm-hayat ne kadar iç içe aslında... Ama bunu yaşamadan anlayamıyoruz; yaşasak bile anlamamk için her şeyi yapıyoruz.

ZeyNes dedi ki...

Elif arşivlenecek bir yazı olmuş.Bütün linkler için teşekkürler!

ElfAna dedi ki...

Sule-Bilge, tesekkur ederim.

Blogcuanne, tabii ki verebilirsin. Biliyor musun, ben de senin yazina link verecektim de haber verecek vaktim yoktu. Sanirim dedigin gibi en zoru olum. Hepimize kolay gelsin.

Bahar, rica ederim. Alpi her dakika hala soruyor. Kacamak sorular, degisik oyun konulari. Hepsi de tuzak sorular:) Nasildir, en dogal ve anneyi olaya uyandirmadan ogrenebilirim derdi:) Cok zor isleri bu yumurcaklarin. Bizlerden daha zor.

ElfAna dedi ki...

Kaymacina, Her cocugun deneyimi, yaklasimi cok farkli oluyor bu konuya. Umarim sizin zamaniniz geldiginde soru isaretleri cozulmus olur:)

Banu, Cok zor. Kimsenin olumu kabullenebilecegini sanmiyorum. Sadece dogal ve kacinilmaz oldugunu kabullenebilenler var. Bu arada hala 4 yasa uygun, bu konuda yazilmis bir masal/hikaye kitabina denk gelemedim:(

ElfAna dedi ki...

Zeynes, :))) Ufakligi op bizim icin.

ElfAna dedi ki...

http://theplaceforpreschoolmoms.blogspot.com/2010/03/explaining-death-to-children.html

Bu linkleri ekliyorum ki guzel birer kaynak olarak unutulmasin

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More