Güzelbahçe Limanı

Geçenlerde, Alpi' nin yüzme kursu çıkışında Güzelbahçe Limanı' na gidelim dedik. Balık halinin karşısında küçücük bir kulübe vardı. Orta yaşın üstünde bir amca, enfes sardalya yapardı. En fazla saat 3'e, bilemedin 4' e kadar durup; sıradakilere aldırmadan "Balık bitti!" der ve büfesinin camekanını kapatıverirdi. Sıra da sıraydı hani! Normal zamanlarda çok koymazdı da; ikisinde Alpi' ye gebeydim, birinde de Alpi minicik bebekti; o yiyemediğim balık ve saatlerce beklemek çok sinir etmişti beni:) 20-30 kişilik bir insan kalabalığı vardı önümüzde hiç unutmam; bir o kadar da bizim arkamızda. 9 aya yakın gebeydim ve insanlar bana bakıp, başlarını önlerine çeviriyorlardı. "Hani?" demiştim; "Gavur İzmir' in medeniyeti nerede?" Şöyle bir sıranın önüne doğru bir yürümüştüm ki ne göreyim! Yahu sıradaki her bayan mı hamile olur? Ya da çevredeki tüm hamileler, benim geldiğim günü mü bulmuşlardı balık yemek için? 1-2 tane gebe olmadığını tahmin ettiğim bayan vardı ki; onlar da başlarını çevirip de kimselere bakmıyorlardı:)))


Biz zaten saat 15:00' de İzmir' in bir ucundan yola çıktığımız için; hiç umudum yoktu. Yol arkadaşlarımızı uyarmaya çalıştım. "Yapmayın, etmeyin, aç kalacağız çoluk çocuk" dedim ama dinletemedim. Bir gittik ki; benim kulübe gitmiş; yerine hoş, salaş bir cafe gelmiş. Güleryüzle servis yapılıyor-eskiden self servisti- İnsanlar oturarak siparişlerini bekliyorlar. Yine sırada insanlar vardı fakat hiç olmazsa oturuyorduk ve hava da mis gibiydi.



Bizim iki kafadar sahilde oynama fırsatını elbette kaçırmazlardı. Denize girmesine izin vermediğimiz için; durumu, neredeyse kalçasına kadar denize girerek telafi eden Alpi sıpasını görüyoruz. Çorap ve ayakkabılarını çıkardık, paçalarını sıvadık ve terliklerini giydirdik. Eve geldiğimizde fotoğraflara bakarken hayret ettiğim bir dizi kare gördüm. Adamın birinin kucağında bizim oğlan; adam kah Alpi' nin ayaklarını temizliyor kah paçalarını sıvıyor. RifBaba anlattı sonradan; bücür kaşla göz arasında yine denize girip ıslanmış da; adamcağız da arkasından girip çıkarmış. RifBaba' daki rahatlığa da pes yani:D




Aaa bu arada Alpi ilk kez, çeyrek balık ekmeği mideye indirdi. Pek mesud olduk:P Yemekten sonra hep birlikte limana doğru bir yürüyelim dedik. Buyrun, bize eşlik edin:


























4 yorum:

cuckan dedi ki...

çok güzel bir günmüş...rahat baba " candır" diyorum. Keşke ben de o kadararhat olsam, ben oraya gideme bile herhalde bir yerine balıkçı ağlarından bir iğne bulup batıracak korkusuyla da oturamam yerimde...

nohut oda dedi ki...

en cok cocukların yemesı bızı doyuran herhalde..yoksa yedıgımızın tadı yok

ElfAna dedi ki...

@cuckan, oyle deme yahu. Zamanla, onlar buyudukce genellikle daha rahat davraniliyor.

ElfAna dedi ki...

@nohut oda, ne guzel yazmissin.

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More